| ||||||||||||||||||||
SADIK SOFİLERGALERYSİTEDE ARASON YORUMLANANLARSİTEMİZE ZİYARETLER!
|
Kasrik’teki jeneratörün parçası ve tamiriBitlis Kasrik köyü ve yaşanmış bir anı.. 2015 yılı. 2005 yılının Ağustos ayı idi. Bizim oğlan Van’da Özel Fen Lisesini kazanmıştı. Bizde kaydını yaptırmak için bir sofi ile beraber Van iline gitmiştik. Kayıt için okul müdürü ile görüşürken telefonun zili çaldı. Telefondaki Kasrik Camisinin şantiye şefi aynı zamanda Menzil’de sabah namazından sonra talimat veren Hacı Çiçek idi. Saat 15. 30 civarı idi ve akşam namazına 3. 5 saat vardı ki akşam ezanı bölgede saat 19 civarında okunuyordu. Eyvah dedim, ben bu görevin altından nasıl kalkacağım? Bulunduğum yer Kasrik köyüne 200 km uzaklıkta ve hemen hareket etsem de en iyi ihtimalle yolculuk 2. 5 saat sürecekti ki daha çocuğun kaydını bile yapmamıştık. Hemen okul müdürü ile gereken işlemleri bitirip çocuğun kaydını yaptık ve Van’dan Kasrik köyüne doğru yola koyulduk. Acilen birilerini Kasrik köyüne yönlendirmemiz gerekiyordu. Jeneratörün büyüklüğünü bildiğim için onu tamir edecek bir elektrikçinin bulunması gerçekten zordu. Ancak İbrahim kardeşimiz tatilde idi ve genelde tatilde ona ulaşılması mümkün değildi. Gavsım himmet deyip telefona sarıldım. Telefon çaldı ama açan olmadı. Sadatın himmeti şimşek hızında yetişmişti. İbrahim’e derhal Kasrik köyüne gitmesini,Jeneratörü tamir etmesini, akşam namazına yakın Sadatın Kasrik köyüne geleceğini ve ne yaparsa yapsın mutlaka elektrik verilmesi gerektiğini adeta beynine kazıdım. Bu hizmet senindir deyip telefonu kapattım. Müthiş bir rahatlama olmuştu. Son sürat bizde Kasrik’e doğru yol alıyorduk. Bu arada İbrahim’i on-onbeş dakikada bir yokluyor biraz daha hızlı olmasını teşvik ediyordum. Biz Tatvan’a vardığımızda İbrahim Kasrik köyüne varmıştı. Akşam namazına bir saatten biraz fazla bir zaman vardı. Tatvan ‘da ikindi namazını kılıp yola devam ettik. Yanımdaki sofi çay krizine girmişti. Bir yerde duralımda çay içelim diye tutturdu. Bir kaç sefer duymamazlıktan geldim. Bitlis’in girişinde tekrar ısrar edince bende Bitlis’in içinde duracağımı ve 80 li yıllarda Bitlis’te görev yaparken çay içtiğim ve görev yaptığım Ağaçdere köy halkının genelde toplandığı bir çayevinin olduğunu, orada duracağımı belki eski köylülerden birilerine rastlar hal hatırlarını sorarım dedim. Oraya varıp arabayı park ettim altımıza tabure çekerek çay istedik. Gözüm etrafta acaba o köy halkından birine rastlar mıyım diye bakınırken yan masada sırtı bana dönük, masasında iki kişi daha olan biri ilişti. Aradan uzun yıllar geçmişti ama bu sırtı bana dönük olan şahıs köydeki tek minibüsün sahibi Şefik’e benziyordu. Çoğu zaman ihtiyaçlarımızı ona bildirir o da Bitlis’ten alıp bize getirirdi ve karşılığında da bizden bir ücret almazdı. Elimi Şefik’in sırtına vurup; -“Çakmağınız var mı?” diye sordum. O da bana dönüp çakmağını uzattı. Evet yanılmamıştım. bu Şefik idi. Çakmağı elime alıp sıgara yakmadan biraz oynadım ve teşekkür ederek geri iade ettim. Şefik’in karşısında olan iki kişi bu olaya anlam veremediler. Neden bu çakmağı aldı ve kullanmadan iade etti. Ben de Şefik’e; -“Sen Mehmed’in oğlu Şefik değil misin?” diye sordum, “Evet” dedi ve bana dönünce: – “O Kazım hocam hoş gelmişsin. Görüşmeyeli 15 yıldan fazla olmuş. Hangi rüzgar seni buraya attı ?” diye sordu. Ben de Van ilinden döndüğümü , buraya belki köylülerden birilerini görürüz diye uğradığımı söyledim. Bu arada çaylar tazelendi. Ben müsaade istedikçe o ısrarla oturmamı söylüyor. Çaylar gelip gidiyor. Vaktimizin kalmadığını, Kasrik köyüne gideceğimizi önemli bir vazifemizin olduğunu söyledikçe o bizi orada tutmaya yemin etmiş bir vazifeli gibi kalkmamıza engel oluyordu. En sonunda kalkıp vedalaşacakken İbrahim’den telefon geldi. Bana Jeneratörün başında olduğunu, bir parçaya ihtiyacı olduğunu, böyle bir parçayı bulmanın imkanı olmadığını çünkü bölgede bu türdeki jeneratörlerin servislerinin bulunmadığını, en yakın olarak Antep’ten istenebileceğini söyledi. Üzerime bir anda tonlarca yük binmişti ve akşam namazına sadece bir saatten az bir zaman kalmıştı. Yüz ifademdeki değişiklik herkesi rahatsız etmişti. Ne olduğunu sordular. Ben de durumu anlattım. Şefik’in masasında oturan o iki kişiden biri: -“Yahu şurada bir elektrikçi var bir bakalım belki bulunur.” Yanımdaki sofi ile beraber bakmaya gittiler. 2-3 dakika sonra geri dönüp bulamadıklarını böyle bir parçayı buralarda bulunamayacağını elektrikçinin söylediğini belirttiler. Büsbütün umutlar tükenmiş ve ne yapacağımızın şaşkınlığı içinde iken masada duran ikinci kişi : -“Şurada yukarıda bir elektrikçi daha bulunduğunu bir de oraya bakalım” dedi. Sofi ile beraber bu şahsı gönderdim ama acele etmelerini en azından Kasrik’te bulunup bir şekilde durumu izah etmemiz gerektiğini söyledim. Ümitsiz bir şekilde beklerken bizim sofi koşarak geldi . -“Vallahi bulduk” dedi. Ben hayretler içinde şaşkınlığımdan ne yapacağımı bilmez haldeyken bu parçanın olduğundan emin olmak için İbrahim’i aradım. Parçanın adını ve şeklini te’yid ettirdim. Evet parça bulunmuştu ve süratle Kasrik köyüne yetişmesi gerekiyordu. Sofi yolda anlatmaya başladı. -“Elektrik dükkanını ilk açtığım yıllarda İstanbul’dan malzeme almaya gitmiştim. Bir toptancıdan malzeme alırken içeriye biri girdi ve bana bu kutuyu uzatarak:’’Bu kutuyu al, ilerde sana lazım olacak ‘’dedi. Bende içinde ne olduğunu ve ne işe yaradığına bakmadan aldım ve diğer elektrik malzemelerinin arasına koydum. Bitlis’e dönüp eşyaları yavaş yavaş raflara dizerken bu parça karşıma çıktı. Sonra elektrikçi sordu : -“Peki abi siz bu parçayı nerede kullanacaksınız” dedi. Sofi ona Kasrik’e Gavs-ı Sani hazretlerinin geleceğini ve oradaki jeneratör için lazım olduğunu söyleyince elektrikçi ‘’gülme ve ağlama’’ duyguları arasında gidip geldiğini ve -“Abi bende sofiyim Kasrik’e gelebilir miyim ?” dedi. Anladık ki bu Sadatların işidir. Hemen yola koyulup Kasrik’e vardık. Daha Sadatlar gelmemişti. İbrahim jeneratörün başında hemen parçayı uzattık Sadatta o esnada Kasrik’e girmiş caminin oraya inmişti. Gavsım himmet deyip şalteri kaldırınca elektrik geldi. Sevinçten havalara uçmuştuk. Hemen koşarak merdivenlerden çıkıp Sadatı görmek istedim. Ancak Gavsımız KSA Hane-i Saadet’in merdivenlerini çıkyordu. İçimden; -“Gavsım Sultanım, himmetiniz için teşekkür ederim” deyince Gavsımız KSA bana doğru dönüp gülümsedi. Anladım ki Onlar himmet etmeden biz hiçbir şey yapamayız. Seyyid KazımBu yazı 17707 defa okunmuştur.
|
BAZI YAZILAR...MENZYL SYLSYLE-Y ALYYYE
Silsile-i aliyye ne demektir? Hz. Muhammed Mustafa (sav) 1 Hz. Ebubekr Sıddık (ra) 2 Selman-ı Farisi (ks) Hz. 3 Kasım bin Muhammed (ks) Hz. 4 İmam Cafer-i Sadık (ks) Hz. 5 Bayezid-i Bistami (ks) Hz. 6 Ebu Hasen Harakani (ks) Hz. 7 Ebu Ali Farmedi (ks) Hz. 8 Hace Yusuf Hemedani (ks) Hz. 9 Hace Abdülhalık Gücdevani (ks) Hz. 10 Hace Arif-i Rivegeri (ks) 11 Hace Mahmud İnciri Fağnevi (ks) Hz. 12 Hace Ali Ramiteni Hz. (ks) 13 Muhammed Baba Semmasi (ks) Hz. 14 Seyyid Emir Külal (ks) Hz. 15 Şah-ı Nakşibend (ks) Hz. 16 Alaeddin Attar (ks) Hz. 17 Yakub-i Çerhi (ks) Hz. 18 Hace Ubeydullah Ahrar (ks) Hz. 19 Mevlana Muhammed Zahid (ks) Hz. 20 Mevlana Derviş Muhammed (ks) Hz. 21 Hace Muhammed Emkeneki (ks) Hz. 22 Muhammed Baki Billah (ks) Hz. 23 İmam-ı Rabbani (ks) Hz. 24 Muhammed Masum (ks) Hz. 25 Mevlana M. Seyfeddin Faruki (ks) Hz. 26 Seyyid Nur Muhammed Bedauni (ks) Hz. 27 Mazharı Can-ı Canan (ks) Hz. 28 Şeyh Abdullah-ı Dehlevi (ks) Hz. 29 Şeyh Mevlana Halid Bağdadi (ks) Hz. 30 Seyyid Abdullah (ks) Hz. 31 Seyyid Taha (ks) Hz. 32 Seyyid Sıbgatullah Arvasi (ks) Hz. 33 Şeyh Abdurrahman-ı Tahi (ks) Hz. 34 Şeyh Fethullah Verkanisi (ks) Hz. 35 Şeyh Muhammed Ziyaeddin Nurşini (ks) Hz. 36 Şeyh Ahmed El Haznevi (ks) Hz. 37 Gavs-ı Azam Seyyid Abdulhakim ElHuseyni (ks) Hz. 38 Seyyid Muhammed Raşid Erol (ks) Hz. 39 Gavs-ı Sani Seyyid Abdulbaki (ks) Hz. Hakkında 40 Sultan Şeyh Seyyid M. Saki Elhüseyni (ks) Hz. TASAVVUF KÖŞESİ
|
||||||||||||||||||
(c) Web sitemizin Vakıf, dernek vb. kuruluşlar ile resmi bir bağı kesinlikle yoktur, tamamen kişisel çabalarla kurulmuş bir web sitesidir. Ancak istifade edilmesi için yazı ve linklerini kaynak belirterek yayınlayıp, destek verdiğimizde olabilir. Ayrıca diğer kaynaklardan, ehli sünnet çizgisinde gördüğümüz çalışmaları kaynak göstererek sitemizde yayınlamaktayız. Niyetimiz, sayısız faydasını gördüğümüz, Kuran ve Sünnet esaslı bu yüce Nakşibendi yolunu insanların tanıması ve istifade etmesine vesile olabilmektir. Sitemizden emeğe saygı çerçevesinde kaynak göstererek her türlü alıntı yapılabilinir. www.NaksibendiTarikati.com
Alt Yapy: MyDesign - Dizayn ve Hosting: Ri-Mer Bili?im |